Melez Kampı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Melez Kampına Hoşgeldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Nirvana R. Christensén

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Federico Laurent
Zeus Çocuğu
Zeus Çocuğu



Mesaj Sayısı : 3

Nirvana R. Christensén Empty
MesajKonu: Nirvana R. Christensén   Nirvana R. Christensén Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 7:16 pm

DOĞUŞ


Ezio Auditore Da Firenze, Roma doğumlu İtalyan çocuk. Asıl soy ismi Firenze olmamakla beraber gerçeği de bilinmemektedir. Üvey anne ve babasının soy adını almak istemiştir. Doğduktan sonra esrarengiz bir şekilde ailesi kaybolur. Bunun asıl nedenini daha sonradan anlayacak olan Ezio, 17 yaşına kadar öz zannettiği annesinin ve babasının üvey olduklarını anlayacaktır. ‘O’ güne kadar böyle bilmesi daha doğru ve güvenli olacaktır. Zira Ezio normal bir çocuk değildir. O bir, melezdir.


SAHİPLENME


Ailesi Ezio’yu terk ettikten sonra, onu, Giovanni ve Maria Firenze adlı iki çift bulur. Bir Suikast Tarikatı lideri Giovanni Firenze ve eşi Maria Firenze, Ezio’ya kendi çocukları gibi bakar. İki katlı basit bir evde Ezio ve kendi çocuklarıyla beraber yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Ezio’yla daha çok Maria ilgilenir çünkü Giovanni bir suikastçidir. Bulundukları ülkeyi işgal eden güçlerin başlarını öldürmeye yemin etmiş bir suikastçi tarikatının –Brotherhood- öncüsüdür. Maria ve Giovanni’nin iki erkek bir kız çocukları daha vardır. Bunlar Federico, Petruccio ve Claudia’dır. Federico, Ezio’dan bir yaş küçüktür. Petruccio ve Claudia Ezio’yla aynı yaştadır. Ezio kardeşleriyle hep eşit şartlarda büyür. Kardeşlerine ne alındıysa ona da alınır. Kardeşleri de Ezio’yu benimser, onu öz kardeşleri gibi severler.

Günler geçer, Firenze çifti, Ezio’nun normal bir çocuk olmadığını fark ederler. Ezio çok sessizdir. Kendi yaşıtlarına pek benzemez. Korkusuzdur, hiçbir şeyden korkmaz. Bu, Maria’nın endişelenmesine neden olur. Fakat Giovanni’nin aklında başka bir şey yer eder. Suikast Tarikatı’nın -Brotherhood- varisinin, yani kendinden sonraki liderin Ezio olmasını kafaya koyar. Zira Ezio’nun yaşındaki -5 yaşında- bir çocuk, karanlıktan, gök gürlemelerinden, şimşeklerden, kasırgalardan korkar. Fakat Ezio tam tersine bunları sever. Sessiz bir şekilde şimşekleri izler, yeşilli mavili gözleri ışıldar. Karanlıkta evinden sokağı seyreder. Bu ona huzur verir. Diğer çocuklar gibi bebek oyunları oynamayı sevmez. Bunlar ona aptalca gelir. Ezio tam bir hız meraklısıdır. Çevrede ne kadar ünlü/ünsüz araba varsa ezberlemiştir. Büyüyünce kendi otomobilini üreteceğini söyler. Ezio anne ve babasını çok sever. Onlara zarar gelmesini hiç istemez. Her şeyi çok çabuk kavrar, çok zeki olduğuna şüphe yoktur. Giovanni’in bir suikastçi dostu, Ezio’nun ileride çok iyi bir yere geleceğini söylemiştir. Federico da Ezio’yla benzer özellik gösterir. İkisi birbiriyle çok iyi anlaşır. Kendi aralarında hızdan, daha o küçük yaşta silahlardan bahsederler. Çünkü babalarının kim olduğunu artık öğrenmiştirler. Ona hayrandırlar. Büyüyünce onun gibi olmak isterler. Nitekim olurlar da fakat Ezio’nun kaderi kardeşininkine göre daha farklıdır. O, gerçekte bir tanrının oğludur.


FARK EDİLİŞ


Ezio 15 yaşındadır, bu zamana kadar Federico’yla okula başlamış, çok önemli dereceler yapmıştır. Dersleri çok iyidir. Çeşitli özel okullar ona burs vermişse de ailesinden ayrılmak istemediğinden eski okuluna devam etmiştir. Kendini her alanda geliştirmiş, çevik bir vücuda sahip olmuştur. Hıza ve silahlara olan merakı hiç bitmemiş, aksine artmıştır. Giovanni, Ezio’ya isterse bulunduğu mevkiyi gelecekte ona verebileceğini söyler. Ezio bu teklife çok sevinmiş de olsa hala öğrenecek çok şeyi olduğunu bilir. Çünkü suikastçilik, her şeyi bilmeyi gerektirir. Okuldaki derslerinde zaten çok iyi olan Ezio kendini duvarlara tırmanma, kılıç kullanma, uzak doğu sporları ve yüzme gibi çeşitli alanlarda geliştirir. Ezio aynı zamanda çok da yakışıklıdır. Sarı saçlı, mavi ve yeşil karışımı göz rengine sahiptir. Yaşıtlarına göre boyu uzun sayılabilir. Okuldaki bütün kızlar Ezio’nın beğenisini kazanabilmek için şekilden şekle girer. Fakat Ezio bu çeşit insanları hiç önemsemez. Onun aklında mükemmellik vardır. Mükemmel bir insan, belki de Brotherhood’un yeni lideri. Ezio 17 yaşına geldiğinde bu özelliklerinin hepsini kusursuz –hatta daha iyi- bir şekilde taşımaya devam eder. Ama 17 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay gerçekleşir. Bu, onun bütün yaşamını etkileyecektir.


KAHRAMAN


Ezio her zamanki gibi okulundan çıkmıştır ve eve doğru yol alıyordur. Hava çok yağmurludur, havada şimşekler çakar. Günü normal şartlara göre kötü geçmiştir. Okulda bütün kızların dikkatini çekmesi Ezio için hiçbir şey ifade etmezken, diğer erkekler Ezio’yu kıskanmıştır. Kendisine okulun ortasında sataşan üç oğlanı fena halde benzetmiştir, çünkü Ezio aynı zamanda güçlüdür. Üç çocuğa da okulun ortasında dersini vermesiyle, okuldaki popülerliği daha da artar. Bu, Ezio’nın hiç istemediği bir durumdur. Onun aklındaki şeyler ailesidir, kendi ülkesidir. Popülerliği hiçbir zaman istememiştir. O ne kadar kaçsa, popülerlik onu kovalar. Çünkü Ezio her zaman gizli olmayı istemiştir. Suikastçilik bunu gerektirir. Bu şekilde geçirdiği bir günün ardından evine varan Ezio’yı talihsiz bir kaderin ilk görüntüleri misafir eder. Gördükleri karşısında şaşkın, sinirli ve tarif edilemeyecek kadar çok duygu selinin içinden geçer. Tam karşısında, kocaman bir canavar duruyordur. Canavarın elinde anne ve babası toza dönüşüp yok olmuştur. İşte o an Ezio beyninden vurulmuşa döner. Gözlerinden yaşlar gelir. Çaresizlik içindeyken ne kadar sinirli olduğunu kendisi bile bilmez. Onun kızgınlığının artmasıyla hava da değişime uğrar, zaten yağışlı ve şimşekli olan gökyüzü, şimdi tam anlamıyla kaos yaşamaktadır. Şimşeklerin ardı arkası kesilmez. Kocaman canavar, o küçük iki katlı evlerini de yıkmıştır. Ezio’nun gözleri parlar, canavarın yüzüne bakar, ona odaklanır, kilitlenir; o sırada gökten masmavi bir şimşek canavarın tam kafasına düşer. Canavar toz bulutuna dönüşüp yok olur. Ezio gördüklerine hala bir anlam veremezken, arkadan birinin omzuna dokunduğunu hisseder. Kafasını çevirip baktığında arkasında bir kız görür. Kız, ‘Demek hakkında yanılmamışım.’ der. Ezio şaşkın bir şekilde ‘Sen de kimsin? Burada neler oldu? Ben ne yaptım? O canavar da neydi? Yoksa bu bir rüya mı?’ diye sorar. Gizemli kız, ‘Hayır, bir rüyada değilsin, sen bir melezsin.’ cevabını vererek Ezio'ya melez olduğunu söyler. Kafası iyice afallamış Ezio sorularına devam eder: ‘Melez mi? O da ne demek?’ Kız kendinden emin bir şekilde, ‘Bu sorularının hepsini gideceğimiz yerde öğreneceksin kahraman.’ der. Ve Ezio'nun hayatı şu sözlerle alt üst olur:

‘Nereye gideceğiz?’

‘Melez Kampı’na.’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite
Admin
Aphrodite


Lakap : Efendim ?!
Mesaj Sayısı : 88

Nirvana R. Christensén Empty
MesajKonu: Geri: Nirvana R. Christensén   Nirvana R. Christensén Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 7:18 pm

Tebrikler, RP puanınız 100!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nirvana R. Christensén
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Steve J. Christensén

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Melez Kampı :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: