Buzdan kulübeme yeni yerleşmiş olsam da hemen alışmıştım. Aklımı kurcalayan tek bir şey vardı. David Kiler! Onunla akşam yemeğinde tanışmıştık. O kimdi? Neden bana o gece istemli görünen bir şekilde çarptı? Benden ne istiyor? UMP projesine dahil mi? Beni buldular mı? Tüm bunların yanıtını almak zorundayım! Bana kendini aynen şu şekilde tanıtmıştı " Ben David Killer, Zeus çocuğu. " kelimesi kelimesine buydu. Zeus ana tanrı olmalıydı. Bu da onun burnu havada küstah çocuklarından biriydi. Kıdemli biri mi acaba? Bana kendini fazlaca överse kafasının kopacağına garanti veririm. Onu deşifre etmeliyim!
Düşüncelerimi gerçekleştirmek için buzdan kulübemden çıktım. Zeus denen tanrının kulübesi nerede olabilirdi? Onun hakkında tek bildiğim ana tanrı olduğuydu. Bir nolu kulübe olabilirdi. Biz ise on beş civarlarındaydık. Burada kimse on iki olimpos tanrısı dışındakilerin melezlerini onaylamıyor. Onlarda bir gün gazabımla yüzleşecek. Neyse! Şimdi yapmam gerekene bakmalıyım. Zeus kulübesine girip David Killer denen adamın kim olduğunu öğrenmek.
Bir numaralı kulübeye yaklaştığımda içimi garip bir duygu kaplamıştı. Bu David benim için bir yoldaş, bir düşman ya da sadece bir anı olacak. Meraklanmaya başladım. Kapıyı yüksek sesle çaldım. Buradan sonrasında sakin olmak zorundaydım. Kapıyı şans eseri David açtı. Ağzımdan dökülen kelimeler şunlardı " Merhaba David. Ben Ephesus, Khione kulübesinden. Hatırlar mısın bilmem, akşam yemeğinde tanışmıştık. " Yüzümdeki buz gibi ifade hiç değişmemişti. Tanışmamız da tanışma sayılmazdı. Çarpışma sonucu gerginliği önlemek için kısa ve anlamsız bir konuşma. David şaşırmış görünüyordu. Küstahça çarptığı beni umursamamış yada unutmuş olabilird. Ben bana yapılan bir iyiliği, bir kötülüğü yada aklıma takılan bir şeyi asla unutmam!