Bugün çok sıkıldığım bir gündü. O kadar sıkılmıştım ki ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kampta görmediğim sadece bir yer vardı. Orayı gezmenin mantıklı olacağını düşündüm. Burası 'El işleri' alanıydı. Hemen üzerime bir eşofman ve hırka aldıktan sonra ayakkabı giydim. Pek de ayakkabı denemez, parmak arası terlik giydim. Koşmaya çalıştım; ama terlikle koşmak mümkün değildi. Yere düştüm. Dirseğim kanamaya başladı. Hiç umursamadan yürümeye devam ettim. En sonunda el işleri alanına varmıştım. Burada birçok melez vardı ve hepsi bir şeylerle meşguldü. Ben de yapacak bir şey bulamadığım için izlemekle yetindim. Kimisi bir kılıç süslüyor, kimisi el işi kağıtlarından şekiller yapıyor, kimisi de sadece izliyor. Tıpkı benim gibi. Burası bir şey yapmayınca o kadar sıkıcı oluyordu ki insanın tepesinin tası atıyordu. Artık o kadar sıkılmıştım ki hemen kendimi dışarı attım ve melez kampının güzelliğini çıkarmaya devam ettim.