Yeni evim, yeni hayatım

Yanlızlık, acı, gözyaşı ve hasret. Bu kelimeler bile, şu anki durumumu açıklamakta yetersiz kalır. Başımın üzerinde üçlü yaba işareti oluşunca beni Poseidon kulübesine yollamışlardı. Babam beni sahiplenmişti. Beni, her gece kardeşi ve erkek arkadaşı için ağlayan zavallı beni sahiplenmişti yüce Poseidon. Ben ona ne verebilirdim ki? Hiçbir şey. Ben kardeşim gibi değildim ki babamın benimle gurur duymasını sağlayabileyim. Keşke Jason burada olsaydı. Tüm bunlar ile birlikte hayatım gözlerimin önünden geçerken kulübeye varmıştım bile. Babamın kulübesine, yeni evime. Ben böylesine muhteşem birşeye layık değildim. Bir an için kaçmak için arkamı döndüm. Ama sonra kendi kendimi "Hayır. Bu sefer kaçmayacaksın. Baban senden bunu istemezdi. Annen senden bunu istemezdi. Jason ve..." yutkundum, gözlerim dolmuştu. "Rick'de bunu istemezdi." diyerek söylenmeyi bitirebildim en sonunda. Dönüp kulübeye tekrar baktım. Gerçekten muhteşemdi. Anlatamayacağım kadar muhteşem. İçeri girdim. Tuzlu deniz havası yüzüme vurdu. Kulübenin içide dışı kadar güzeldi. Tarif edilemeyecek kadar güzel. "Merhaba. Orada kimse var mı?" diye seslendim henüz Melez kampına bile gelmemiş kardeşlerime. "Pekala. Görünüşe göre kimse yok." dedim ve ilerlemeye başladım. Bir sürü yatak odası vardı. Bembeyaz, boş bir odaya gelince durdum. Karşımda yine Jason'ı görür gibidim. Gülümsüyordu. "Ja-Jason?" diye sordum şaşkınlık ile. "Zamanı geldi demiştim." dedi yüzünde bir gülümseme ile. Artık ağlıyordum. Jason'a doğru yürümeye başladım. "Seni ne kadar özlediğimi bir bilsen Jason." dedim ve ona sarılmaya çalıştım. Ama sarıldığım anda Jason gümüş renkli bir toz yığınına dönüştü ve kayboldu. Birkaç dakika donup kaldım. Sonunda ayağımı yere vurup avazım çoktığı kadar bağırdım. "LANET OLSUN!" Bağırmam bitince yatağa çöktüm. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Yatağa uzandım ve yüzümü yastığa gömerek, yatağa yumruk ata ata ağlıyordum. Sonunda sakinleştiğimde ayağa kalktım. Odanın kapısının orada bıraktığım çantamı alıp eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Komodinimin üzerine çerçeveyi koymadan önce resime baktım. Resimdekiler bizdik. Ben, Jason ve Rick. Resim evimizin yakınlarındaki 'Balinaların Çağrısı' isimli bir sahilde yürüyüş yaparken çekilmişti. Ben ve Rick el ele tutuşmuş el sallıyorduk, Jason ise arkamızda durmuş, ikimizin omzuna da kolunu atmış dil çıkarıyordu. Resimi komodinime koymadan önce Rick'in yüzünü parmağım ile okşadım ve resmi koydum. Akşam olmuştu. Yatağıma yattım.Karanlıkta resime bir baktım. Ağzımdan istemeden şu kelimeler döküldü. "Neden Jason?" ve huzursuz bir uykuya daldım.