Melez Kampı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Melez Kampına Hoşgeldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 İkiz mi ?!

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Esmeralda Gwen Temple

Esmeralda Gwen Temple


Lakap : Lakabım Esmé ama Es, Essy, Esmeral, Alda hatta ~ Esmer ~ diyen biLe var ;) Bana kalacak olursa, ki genelde kalmıyor, Esmeralda yeterli.
Mesaj Sayısı : 14

İkiz mi ?! Empty
MesajKonu: İkiz mi ?!   İkiz mi ?! Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 3:47 pm

Titrek adımlarla usul usul kız kardeşimin odasına yürüdüm. Üvey kız kardeşim, daha doğrusu. Duyduğum ve gördüğüm kadarıyla babamız Tanrı Apollon biraz çapkın bir adamdı. İkiz kardeşi Artemis'in aksine! İki insanın ikiz olup aynı anda dünyadaki en zıt insanlar olması biraz garip ve ironikti. Düşüncelerimi düşünmemeyi düşünerek üvey kardeşimin kapısının önünde durdum. İçeriden tek bir ses, tek bir fısıltı dahi gelmiyordu. Ama görünen o ki ışıklar açıktı.
Biraz sakinleşip hafifçe kapıyı tıklattım. Tedirgindim, biraz da kızar diye korkuyordum açıkçası. Ben gecenin bu saatinde uyandırılmaktan pek hoşlanmazdım muhtemelen! Önce oradan kaçmayı düşündüm, böylece benim böyle saçma bir nedenden kapısına dayandığımı asla bilmezdi. Sonra o bana gelmiş olsa, ne kadar da mutlu olacağımı düşündüm. Belki o da en az benim kadar sevinebilirdi! Bu düşünceye tutunarak ellerimi yumruk yaptım ve beklemeye başladım.
Kapının arkasından bir ses geldi. "Kim o?" Bu tanımadığım kardeşimin sesiydi. Adından başka hakkında hiçbir şey bilmediğim kardeşimin sesi. "B-Ben Esmeralda!" diye karşılık verdim tedirgince. Birkaç saniye sonra kapı açıldı. "Ne istiyorsun, başımın belası!" diye söylenmesini bekliyordum ama boş boş bana baktı. Gözlerinde herhangi bir soru işareti yoktu. Sanki ben her gün ona ziyarete geliyordum da, artık alışmıştı.
"Ş-Ş-Şey..." diye mırıldandım titrek bir sesle. "Benim odam biraz soğuk oldu da." diye uydurdum hemen. "Bu gece burada yatabilir miyim?" Jill biraz düşünürken kaşları çatıktı. Gözlerimdeki masum ifadeden midir bilmem ama kabul etti. Daha önce birkaç kez girdiğim odaya göz gezdirdim. Herşey yerli yerindeydi. Tek dağınıklık yatağındaydı, o da yeni kalktığı için olsa gerekti. Utangaç adımlarla odaya girdim ve göz gezdirdim. Tek bir yatak vardı. Evet, onunla uyumak güzel olabilirdi ama ona rahatsızlık vermeyi gerçekten istemiyordum.
"Hadi, yatsana!" der gibi baktı bana. Ben de dayanamayıp yatağın en köşesine kıvrıldım. Yavaşça yatağa girdi ve gözlerini kapattı. Işık açıktı. Ama beni rahatsız etmiyordu. Sonuçta babamız en büyük ışık kaynağı Güneş'in Tanrısıydı. Işık gibi şeyler bizi rahatsız etmezdi. Ona neden güvendiğimi bilmiyordum. Sonuçta onu tanımıyordum, her ne kadar kardeşim olsa bile. Sanki derinlerde bir yerlerde, biz birbirimize kopmayacak şekilde bağlıydık.
Gözlerimi kapatıp uykuya dalarken tek düşünebildiğim kardeşimi çok sevdiğimdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jill Violet Temple

Jill Violet Temple


Lakap : Ji, Vi, Let, Vio
Mesaj Sayısı : 24

İkiz mi ?! Empty
MesajKonu: Geri: İkiz mi ?!   İkiz mi ?! Icon_minitimePerş. Tem. 14, 2011 12:16 pm

Gözlerimi kapatmış, öylece saçma sapan düşünüyordum. Uyuyamamak kadar berbat bir şey yok, bunu o gece anlamıştım. Tanrı Hypnos’a “Lütfen, lütfen!” diye içimden yalvarırken gözlerimi sıkıca kapattım. Yine de hiçbir işe yaramadı. Hem, neden yarasın ki? Bencil, kıl bir melezdim. Üstelik daha bugün bir çaylak Hypnos meleziyle dalga geçmiştim. “Kafasını tuvalete tıkmamalıydım” diye mırıldandım sinirle.
Küçükken uyuyamadığım zamanlarda Oliv’in yatağına gider, yanına kıvrılırdım. Kendimi güvende hissederdim. Yanımda sevdiğim birinin, beni seven birinin varlığını hissetmeye bayılırdım. Huzur bulur, anında uyurdum. Fakat şimdi böyle bir şansım yoktu. Oliv, Hera Kulübesinde kalıyordu. Ondan başka yanına kıvrılacak kadar güvendiğim, sevdiğim biri yoktu. O benim ailemdi.
Beni düşüncelerimden sıyıran kapının hafifçe tıklanması oldu. Gecenin bu saatinde hangi kardeşim benden ne isteyebilirdi ki? Bir an tereddüt ettikten sonra “Kim o?” diye seslendim. Tanıdık bir ses “B-Ben Esmeralda!” dedi. Tedirgin olduğu sesinden belli oluyordu. Acaba neden bu kadar tedirgindi? Bir şey mi olmuştu? Es’i, kardeşimi tanımazdım. Ama onu garip bir biçimde seviyordum. Belki de sadece kardeşim olduğu içindi. Ben insanları sevmezdim. 3-4 yakın dostum ve birlikte büyüdüğüm ailem dışında kimseyi! İnsanları böyle nedensizce sevmemden de hiç hoşlanmazdım.
Yatağımdan zıpladım ve kapıyı açtım. Boş boş ona baktım. Bir sorunu olduğu için gelmiş olmalıydı… Belki annesini özlemişti, belki de sevgilisini. İkisi de olmadığı için onu nasıl teselli edeceğimi şimdiden düşünmeye başlamıştım. "Ş-Ş-Şey..." diye mırıldandı. “Benim odam biraz soğuk oldu da. Bu gece burada yatabilir miyim?” Kaşlarım elimde olmadan çatıldı. Sanki uyuyamam için biri bana kardeş göndermişti. Hemen kabul ettim tabii. O odama göz atarken ben de beni rezil edecek bir şeyler ortalarda mı diye göz attım. Neyse ki hiç olmadığım kadar düzenliydim bugün, ortalık temiz görünüyordu. “Yatacak mısın?” der gibi baktım. Yatağın en uzak köşesine gidip kıvrıldı. Ben de yavaşça yatağa girdim ve gözlerimi kapattım. Tabii ki Oliv’in yerini kimse alamazdı ama kendimi mutlu hissediyordum. Bunu Es ile arada yapmalıydık. Işığı her zaman ki gibi açık bıraktım. Soğuktan nefret ettiğim gibi karanlıktan da nefret ederdim. Gülümsememeye çalışırken yavaş yavaş uykuya daldığımı biliyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://scythee.tumblr.com
Esmeralda Gwen Temple

Esmeralda Gwen Temple


Lakap : Lakabım Esmé ama Es, Essy, Esmeral, Alda hatta ~ Esmer ~ diyen biLe var ;) Bana kalacak olursa, ki genelde kalmıyor, Esmeralda yeterli.
Mesaj Sayısı : 14

İkiz mi ?! Empty
MesajKonu: Geri: İkiz mi ?!   İkiz mi ?! Icon_minitimePerş. Tem. 14, 2011 1:01 pm

Güneş doğmuştu. Derinlerde bunu hissedebiliyordum. Tanrıça Artemis görevini Tanrı Apollon'a bırakmıştı. Yine de sabahın çok erken saatleri olduğunun farkındaydım ve bu, bu saatte uyanmak istediğim anlamına gelmiyordu. Yaşımı hızlıca yastığıma geri koyarken bir homurdanma duydum. Ve bu ses kesinlikle benden gelmemişti.
Bir heykel kadar hareketsiz kalakaldım. Daha yeni hatırlamıştım. Ben gece kendi odamda değil, tanımadığım ama kesin bir şekilde güvendiğim kız kardeşim Jill ile uyumuştum. Acaba onu uyandırmış mıydım? Ben aslında hiç onunla aynı yatakta uyumayı istememiştim. Yanlış anlaşılmasın, onu sevmediğimden değil, sadece ona rahatsızlık vermemek için.
Başımı son derece yavaş bir hareketle soluma çevirdim. Tek görebildiğim Jill'in kafası ve sarı saçlarıydı. Ama hareket etmiyordu. Hatta o kadar hareketsizdi ki nefes alıp verişini duymasam öldü sanabilirdim. Bu berbat düşünceyi kafamdan defederek yataktan kalkmaya yeltendim. Onu uyandırmadan kalkmak imkansız gibi görünüyordu. İmkanlıyı herkes başarır, önemli olan imkansızı başarmaktır. Ah, işte en sevdiğim felsefemden yola çıkarak yataktan çıkmayı denedim.
Ve uzun uğraşlar sonucu da bunu başardım. İlk iş kendimi banyoya attım. Çabuk bir duşun ardından camın önüne gelip güneşten beni çabucak kurutmasını rica ettim. Yaklaşık otuz saniye sonra kupkuruydum. Ama terlemiştim de... Umursamayarak hemen kendi odama gittim ve üzerime birşeyler geçirdim. Bu yaptıklarım bana melez olduğumu öğrenmeden önceki halimi hatırlatmıştı. Her sabah uyanır, banyo yapar, sonra da kahvaltıyı hazırlardım. Ama ailecek yemezdik yemekleri. Kahvaltım da bir dilim ekmek, biraz peynir ve iki domatesten oluşurdu. Çünkü büyüdüğüm yetimhane de kimsenin bizi umursadığı yoktu.
Şimdi kahvaltı hazırlamak için yeterli malzemem vardı ama sorun şuydu ki, kampta zaten bir kahvaltı vardı. Ve birazdan başlamak üzereydi. Hızla Jill'in odasına yöneldim. Onu uyandırmak iyi bir fikir gibiydi. Birazdan uyanmak üzere olmasına rağmen kapıyı çok yavaş bir şekilde açtım. Hala onu rahatsız etmekten çekiniyordum. Titrek adımlarla yanına yaklaşıp muhtemelen oda dolu olsaydı ondan başka kimsenin duyamayacağı kadar sessiz bir fısıltıyla "Jill." diye mırıldandım.
Anında gözlerini açtı. Ben daha açıklama yapmadan ne olduğunu anlamışa benziyordu. Birkaç saniye birbirimize baktık ve dayanamayıp ona sarıldım. O da sıkıca bana sarıldı. Oh be! Sonunda içimden geldiği gibi davranmıştım. Onun da aynen benim gibi hissettiğine emindim.
Sarılmaya devam ettik. Ta ki bir alkış sesi duyana kadar. "Ne kadar da tatlısınız!" diye mırıldandı biri. Hızla arkama döndüm. Sanki yıllar yıllar önce gördüğüm bir aile dostumuz şimdi karşıma çıkmıştı. Gerçekten karşımdaki adam bana birini andırıyordu. Belki bir film yıldızı, belki bir bakkalcı... Kimdi bu adam?
"Merhaba kızlarım!" diye mırıldanırken bembeyaz dişleri harikulade bir gülümsemeyle ortaya çıkmıştı. Anlamıştım. Bu gülümseme ve bu dişler bende de vardı. Bu yüz hatları ve bu hareketler de... Bu adam... Bu adam!
Bu adam bizim babamızdı!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İkiz mi ?!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Melez Kampı :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Apollon Kulübesi-
Buraya geçin: